Oyuncuların en zayıf noktası alkış seslerini ışıkların parlaklığıyla cilalaması dır. Yıllarca emek verdiği sahneyi yükselme aracı olarak görenler şan ve şöhrete yüreklerini heba ederler.
Gece yarısı uykumun arasında buldum! diyerek sevinçle uyanmış ve yanı başımda bulunan çift dikişli karalama defterime hemen icadımı çizivermiş tim…
Ülkemizin birliğine nifak sokmaya çalışanlar, hedeflerine odaklananların alın terinden beslendiklerini unutmadan hedefimizi odaklanmalıyız...
Çocuklarımız için ülkemizin birliği için hedeflerimizden şaşmadan ilerlemeliyiz...
Unutma; Yarın, geri kalan öm
Ruhumuzun derinliğinde mecburi istikamete inebilmenin en güzel şekli kapalı olan gözlerimizin sessizliğinde gönül gözümüzün karanlığında aşka pervane kanatlarımızdır…
Seven sevgisini ispat eder. Sevgiyi ispat etmenin en bariz yolu sevgiliye karşı duyulan ilgi ve alakadır. İnsan mahbubunu sevdiğini ona ne kadar vakit ayırdığı ile ispat eder...
Sabahçı kahvelerinde pinekleyen o mahur bakışların,
Son nağmelerine sürüklüyorum.
Bu haykırışları hakkı teslim etmek adına, İbreti alemin hayrına cesurca haykırmalıyız ki sevgisizlikten kuruyan yüreklerin tamah ettiği maddi çeşmeden uzaklaşıp maneviyat pınarından kana,kana su içsinler...
Biz oyuncular; hatırladıkça muhteşem hazinelerle dolu olan anı deposunun anahtarının düşüncelerimizde saklı olduğunu biliriz.
Eşyaya teslim olmayan bir ahlak yapısıyla tüm dünyaya örnek olan ahilerin hikayesidir..
Bana sevgiyi bağışlayanın sevgisini hissettiğimde karanlık dehlizlerim aydınlanmaya başladı... Birilerin beklerken beklendiğimi hissettiren en büyük aşkımı fark ettim...
ASBÜ Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde verilecek eğitimlerde Programa % 70 devam koşulunu sağlayan katılımcılara imzalı resmi katılım belgesi verilir.
Ey kibir tellalı nifak tohumları!
Sanma ki silahsızım,
Geçmişten günümüze zar zor gelebilen Kukla sanatımızın sahneye konulmuş en kapsamlı tiyatro gösterisidir...
Velhasılı dostlar...
İnsanın şöhret olması için ekranlara çıkması gerekmiyor.
İnsanın tanınması için şöhret olması gerekmiyor...
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum.
Çünkü onlar düş, düşe yüzmeyi öğrenmişler...
Ne özenti budalası oldum nede özentilerin özentilerine muhatap oldum ben beni bende, beni sevenlerin, sevgisini alın terimde buldum...
Gölgede kalanın gölgesi olmaz, gölgeni gölgelere mahkum etme ve gölgenin yegane sahibi olan hakka bu gecenin yüzü suyu ışığının hürmetine pervane ol
Sonrasında ‘Sarı oğlan sende bu patlıcanlar gibi çürümek istemiyorsan dertlere ve sıkıntılara karşı dimdik ayakta durmalısın, içini daima temiz ve boş tutabilmeli sin...
Lakin unutma; İçindeki boşluğu neyle ve nasıl doldurduğuna dikkat etmelisin...
Yüzümdeki soru işaretini görünce tebessüm ederek ‘Neden boşuz diye sorgulama; çünkü Allah bizleri dolu olarak dünyaya getirseydi, hayatın, öğrenmenin hiç bir değeri ve anlamı kalmazdı.
Sevgili Peygamberimiz bir hadisi şerif-inde bizlere şöyle buyurmuştur. ''Kafir de olsa mazlumun âhını almaktan sakının.''
Bizi var eden öz benliğimizin liyakat prensiplerini imanımızla harmanlamadığımız zaman benliğimizdeki saklanan ben’in umut ışığına ihanet etmiş oluruz.
Kıbrıs'ın Manevi Bekçisi diye bilinen Hala Sultan ve Sevgili peygamberimizin süt halası olan Ümmü Haram'ın Hicretin 28. yılında Müslümanların ilk deniz seferine çıkmasına öncülük etmiş ve bu süreçte yaşanan sıkıntılara göğüs germiştir.
Hayır! Umut denen ekmeğimin bayatlamasına izin vermemeliydim… Ayağa kalktım lambanın altına gelip başımı kaldırdım… Minicik boyumla uzandım, Elimi tutması için uzattım, sessizce pes etme minik kelebek diyebildim…
Kimilerine göre karanlıktı ama ona sorsanız küçük dünyasında açılan pencereyle gözleri görenlerden çok daha güzel şeyleri görür ve hissederdi…
Kimilerine göre karanlıktı ama ona sorsanız küçük dünyasında açılan pencereyle gözleri görenlerden çok daha güzel şeyleri görür ve hissederdi…
Oyunumuzu seyrederken kani olacağınız bir gerçekle karşılaşacaksınız. Gözlerini yitiren Büyük Usta Âşık Veysel, kaderin ona imtihan olarak verdiği sıkıntılara şükrederek hayata dünya gözüyle değil de, mana ve hikmetle bezenen gönül gözüyle bakmakta huzur
Annemin berberde kesilen saçlarımla yaptığı kuklanın üzerine yüzlerce kukla eklendi ama onların kokusu hiç birinde yok.
1969 yılında naftalin kokan sandıklarda tanıştığım kuklalar ailemden biri gibiydi.
Sustu, Sustuk ve yoku yoklukta var ettik yok olduk ve onları, onların anlamakta zorluk çektiği yüksek bir makama onunla birlikte havale ettik...
Bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan kahraman bir ulusun evlatlar hiçbir zaman baskılara boyun eğmemiştir. İstiklal ruhuyla asırlar boyu süren mücadelede aşkı değişen tarihler, kişiler, silahlar ve simalar olmuştur ve olacaktır. Asırlar geçse de kahraman mil
Sevgili anne babalar;
Lütfen bu MEDDAH HİKAYESİNİ çocuklarınızla birlikte izleyin... Emin olun etkisini çok çabuk göreceksiniz.
"' İsraf etmede hayır, hayırda israf olmaz. ''
Bazı olayların görünen ve görünmeyen tarafları vardır ve ancak Derinliğine inince hikmetler çıkarabiliriz.
bu kıssadan nasibimize düşen mana "Bir şeyi gerçekten görmek istiyorsan” der meczup “gözlerini kapat da öyle bak"
Sofranda ki yemeği paylaşabilmek, okul yolunda beraber koşabilmek, askerde aynı safta, vatan için beraberce savaşabilmek hiç de zor değildir, sen yeter ki elini uzat…
“Geçmiş zaman olur ki hayal cihana değer ” Geçmiş zamanın behrinde, Yolu yolcuya emanet ederken Ayna attım çayıra, Şavkı vurdu bayıra, Bu güzel hikayenin, Sonu gelsin hayıra…
Eşim olma, karım ol! Bakma böyle ilkel durduğuna, canlar ruhu vardır kelimelerin. Karı ve koca sözünün derinliğinde, eş kelimesinden çok ama çok şey anlatır bizlere.
İstidadımın en keyifli yönü Meddahlık tarafım olduğuna inanıyorum.
Meddah olarak anlatmaya çalıştığım Peygamber kıssalarımın ilk bölümü...
Bu kıssadır bir mecmua kenarına kaydolunmuş, biz de gördük söyledik ve bu kıssadan nasibimize düşen söz ''Hayat Hicrettir, mümin ise müebbet muhacir...''
Bu hikayeme destek veren nesneler Baston, Peşkir, sarık ve kukla.
Hikayelerim izinsiz kullanılamaz...
Anneler başımızın tacıdır ve onların evlat sevgisi hiç bir şeyle ölçülemez… İzinsiz kullanılamaz.
23 Nisan 2020 ve 19 Mayıs 2020 tarihleri arasında Ankara İlimizde İlkokul,Ortaokul ve Lise öğrencilerinin katılacağı Meddah yarışması
Aşkın Aşkını; sükûtun dinginliğinde sabır ile vücut bulmasını istiyorsak;
Yüreğimize perde-i vuslat nidasını yüklemeliyiz. LA İLAHE İLLALLAH
Muradiye Öğretim Kurumların Bünyesinde açılan MURADİYE SANAT AKADEMİSİNDE Ankaralı gençleri sanatın naif dokunuşlarıyla istidadım ölçüsünde yetiştirmeye gayret edeceğim...
Ve gece karanlık örtüsünü çektiği anda o nankör çehrelerin komutanı olan albayın ateş edin sesleri yankılanıyor kulaklarımda.
O geceden sonra kulaklarım ağır işitiyor sesleri...
O geceyi unutmak çok zor, çok zor...
Anne, baba, çocuklar ve büyükanneden oluşan aile bireylerinin her biri farklı karakterlere ve hayallere sahiptir. Tüm sıkışmışlıklarına rağmen birbirlerine duydukları sevgi, diğer tüm yoksunluklarını unutturmaktadır.
Perdenin kapanmasını beklemeden hayat sahnesinin inceliklerini anlamak ve hayal sahnesinde O’na yakışır şekilde anlatmak biz oyuncuların boynunun borcudur.
Gel oyuncu kardeşim hiç bir şey için geç değil, bir küçük sevgi tohumunu büyütebilmek için kadrajımıza gerek yok kapa gözlerini ve yüreğinin vicdan örtüsünü kaldır...
Aşk ateşinin şefkatini, gönül dergahında misafir etmeyen,
Nefsinin benliğini ele geçirmesine egosunun soğuk şefkatiyle göz göre,göre izin verir.
Çünkü, onlar bakar kördür...
İşte hayatı hakkıyla yaşanır kılan yegane şey ölümü dahi göze alarak okumaktır... Hakkıyla okumayı öğrenen bir neslin mefkuresi, yaşadığı ülkeyi ihya eder...
Yüzlerce seçenek arasından en uygun tiradı seçmek ve tirat örneği bulmak oyuncu adaylarının zorlandığı bir durumdur. İşte seçmelerin ve sınavların en çok tercih edilen tirat örnekleri…
Alışkanlıkların merkezinde dönen bir yaşam… Trajikomik bırakma çabaları içinde kıvranan bireyler… Etraflarına kendi elleriyle ördükleri duvarları yıkma çabalarıyla bizi anlatan bir komedi…
Hiç unutmam, Bir keresinde annem oyunun perde arasında yanıma geldi ve sahnenin altında gazete kağıdına sarılı bir parça ekmeği çıkardı ve arasını ayırıp bir tutam tuz serpti ve hadi sarı oğlan oyun sonuna kadar bunu ye oyun bittikten sonra sana güzel bir
Sarıkamış’ta yaşananlar, bizlere birer ibrettir. Vatan topraklarımızın en güçlü biçimde bugünlere gelmesinde emeği geçen bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, onların aziz hatırası önünde saygıyla eğilip sizleri bu destanı izlemeye davet ediyoruz..
O gün ortaoyunu küçümseyen öğrencilerim arasından bir kaç tanesi cesaretlerini toplayarak sanatımın peşinden gelmişler ve bugünün En iyi tuluat ve temaşa sanatçıları olarak Türk tiyatrosunda parmakla gösterilir hale gelmişlerdir…
Ecdadımızın bu güzel vatanı ne zorluklarla bizlere emanet ettiğini yürekleriniz üşüyerek seyredeceksiniz...
Türk olmuşsun Kürt olmuşsun ne fark eder bu nifak tohumlarına inat son nefesime kadar sen benim kardeşimsin diyerek çok daha sarılma zamanı kardeşim...
Çocukluğumun ibadethanesi annemin sımsıcak kollarıydı… Onun olduğu her yer misk-i amber kokardı, yada bana öyle gelirdi… Otel odalarının kirli soğuk ortamı onun bir bakışıyla değişiverir saray yavrusuna dönerdi…